Grade 3, Unit 3: People I Love

İnsanları tarif ederken uzun-kısa, genç-yaşlı gibi sıfatlar kullanırız. Gelin bu sıfatların İngilizce karşılıklarını hatırlayalım.

Birinin kişisel ve fiziksel özelliğinden bahsederken nasıl cümle kurarız? Bahsedeceğimiz kişi erkekse he, kadınsa she, cansız bir varlık, hayvan, veya bitkiyse it öznelerini kullanırız. Bu gibi ismin yerine geçen kelimelere Türkçede özne diyoruz. İsmin yerine geçen darken mesela Ali yerine He dememizden bahsediyorum. Cümle kurmaya dönecek olursak her zamanki gibi cümlemizin başına öznemizi yani “he, she, ya da it” getirdikten sonra “is” kelimesini ekliyoruz. En sonunda da uzun, kısa, hızlı gibi bir sıfatımızı koyuyoruz. Örneklere bakarak daha iyi anlayabilirsiniz.

Kendi kişisel özelliklerimizden bahsederken “I am …” dedikten sonra sıfatımızı söyleriz.

Örnek: “I am strong.”, yani “Ben güçlüyüm”.

Sizin belli özelliklere sahip olup olmadığınızı şu şekilde sorarlar:

Are you fast?: Hızlı mısın?

Are you slim?: Zayıf mısın?

Bu tür “Are you…?” ile başlayan soru kalıplarına olumlu cevap verirken “Yes, I am” olumsuz yanıt verirken de “No, I’m not” deriz. Örnek:

- Are you slow? : Yavaş mısın?

- No, I am not. : Hayır, değilim.

- Are you young? : Genç misin?

- Yes, I am. : Evet, öyleyim.

Başkalarının veya varlıların özellikleri hakkında sorulan sorular “Is he …?”, “Is she …?” veya “Is it…?” şeklinde başlar. Böyle sorulara cevap verirken hakkında soru sorulan kişi erkekse “Yes, he is.” veya “No, he isn’t”, kadınsa “Yes, she is.” veya “No, she isn’t”, insan dışında bir varlıksa “Yes, it is.” veya “No, it isn’t” şeklinde cevap veririz.

Örnek:

Is he old? : O yaşlı mı?

Yes, he is. : Evet, öyle.

Is she short? : O kısa mı?

No, she isn’t. : Hayır, değil.

Is it slow? : O yavaş mı?

Yes, it is. : Evet, öyle.

BECERİ

Yapabildiğimiz veya yapamadığımız şeyler hakkında konuşabilmek için once aşağıdaki kelimeleri hatırlayalım:

Swim: Yüzmek

Run fast: Hızlı koşmak

Jump rope (skip rope): İp atlamak

Climb a tree: Ağaca tırmanmak

Ride a bike: Bisiklet sürmek

Ride a horse: Ata binmek

Play football: Futbol oynamak

Fly: Uçmak

Fly a kite: Uçurtma uçurmak

Sing: Şarkı söylemek

Herkesin çeşitli alanlarda becerisi vardır. Kimimiz iyi şarkı söyleyebilirken kimimiz dans edebiliriz. Bu yeteneklerimizden bahsederken “CAN” kelimesini kullanırız. Örneklere bakarak daha iyi anlayabiliriz.

Bir konuda becerimiz yoksa, o şeyi yapamıyorsak bu sefer “CAN’T” kelimesini kullanırız. Şimdi de bununla ilgili örneklere bakalım.

Birine bir şeyi yapabilip yapamadığını sormak için; Can you …? ifadesini kullanırız. Cevabımız olumluysa, yani sorulan şeyi yapabiliyorsak “Yes, I can”, yapamıyorsak “No, I can’t” cevabını veririz.

Benzer şekilde başka biri veya bir varlık hakkında soru sorarken hakkında soru soracağımız kişi erkekse he, kadınsa she, bir hayvan ya da eşyaysa it kelimelerini kullanırız.

Cevabımızı olumlu ya da olumsuz olmak üzere erkek için “Yes, he can” veya “No, he can’t”, kadın için “Yes, she can” veya “No, she can’t”, bir hayvan ya da eşya için “Yes, it can” veya “No, it can’t” şeklinde veririz. Konunun özetini aşağıdaki görselde bulabilirsiniz.

Yes, I can, Yes, he can gibi cevaplar kısa cevaplardır. Uzun cevap vermek istersek kısa cevapların sonuna becerimizi de söyleyebiliriz. Mesela "Can you play football" sorusuna ister kısaca "Yes, I can", istersek de "Yes, I can play football" şeklinde uzun cevap verebiliriz. Bazı örnekler için aşağıdaki görsele bakalım ve bir üniteyi daha noktalayalım.

Son olarak aşağıda konuyla ilgili videoları izleyebilirsiniz.