Grade 4, Unit 5 - My Day

Bu ünitede günlük hayatta rutin olarak yaptığımız eylemlerle ilgili cümle kurmayı öğreneceğiz. Mesela bir günde neler yaparız? Ödev yapar, kitap okur, yemek yer, uyuruz. Bunun gibi, günümüz hakkında konuşmayı öğrenmek için önce kelimelere göz atalım:

Şimdi de bu kelimelerle nasıl cümle yapacağımızı öğrenelim. İngilizce nasıl cümle kurulur artık öğrendik. Hatırlatmam gerekirse ilk olarak cümleye işi yapan kişiyle başlıyoruz. Daha sonra da yaptığı işi ekliyoruz. Sonra, varsa nesne yani eşyayı ekleyip en sonuna da istersek zaman bildiren bir ifade koyabiliriz. Önce basit haliyle bir örnek görelim.

Özne + Yapılan İş (Eylem)

I + watch TV.

Ben + televizyon izlerim.

İngilizcesini anlayabilmemiz için önce Türkçe olarak konuyu anlamamız gerekiyor. Her gün yapılan eylemler hakkında konuşurken geniş zaman kullanılır. Fiillere geniş zaman eki olan -ar, -er, -ır, -ir gibi ekler getirilerek cümle oluşturulur. Mesela "Sabahları erken kalkarım." "Öğleden sonra okula giderim." Şimdi de İngilizce'de bir geniş zaman cümlesi nasıl kurulur, daha detaylı olan aşağıdaki görseli inceleyelim ve kuralı anlamaya çalışalım:

Şimdi de bir cümleyi yukarıdaki kurala göre parçalara ayırıp inceleyelim:

Bazı zaman zafları:

Günün vakitlerinden bahsederken aşağıdaki kelimeleri kullanırız:

Sabah: in the morning

Öğle: at noon

Öğleden sonra: in the afternoon Akşam: in the evening Gece: at night

Her gün: Every day

Saatlerden önce de at deriz: Mesela 8'de derken cümlenin sonuna at 8 getiririz.

Zaman zarflarını cümle içerisinde aşağıdaki gibi kullanırız:

Gelin aşağıdaki görsele bakarak daha fazla örnekler inceleyelim:

Cümleleri olumsuz yaparken ise don't kelimesini kullanıyoruz.

Soru Sorma:

Karşımızdaki birine herhangi bir aktiviteyi yapıp yapmadığını nasıl sorarız şimdi de onu öğrenelim:

Öncelikle normal bir cümleyi ele alalım. Bu cümleyi aşama aşama değiştirip soru cümlesi haline getirmemiz çok kolay. Şimdi sırasıyla neler yapmamız gerek onu anlatıyorum. Dikkatle okuyun ve sonrasında kendiniz bir soru oluşturup kenara yazın. Derste her an cümlenizi sorabilirim!

1- Önce bir eylem seçelim. Mesela okula gitmek olsun:

go to school

2- Şimdi karşımızdaki kişiyle iletişim kuracağımız için ona nasıl hitap ederiz birkaç saniye düşünüp okumaya tahmininizden sonra devam edin. Evet doğru. Karşımızdakine "Sen" yani "You" şeklinde sesleniriz. O halde soru yapmadan önce olumlu bir cümle yapalım bulduğumuz iki şeyle:

You + go to school = Sen okula gidersin.

Eğer herhangi bir zaman belirtmek istersek cümlenin en sonuna koyarız: You go to school in the afternoon. = Öğleden sonra okula gidersin.

3- Artık sorumuza ufacık bir dokunuş kaldı. Evet. Sadece cümlenin başına bir kelime koyarak soru sormuş oluyoruz. O kelime "Do"

Sorumuz: Do you go to school in the afternoon? = Öğleden sonraları okula gider misin?

Gelin şimdi birkaç örnek inceleyelim:

Bu sorular evet ya da hayır şeklinde cevaplanacak sorular. İster kısa şekilde cevaplarız istersek de uzun şekilde. Do you go to school in the afternoon? sorusunu kısaca "Yes, I do." veya "No, I don't." şeklinde cevaplayabiliriz. Ya da uzun cevap vermek de bir o kadar kolay. Soru için başa koyduğumuz do kelimesini çıkaralım, you yerine de "I" koyalım. İşte bu kadar. "Yes, I go to school in the afternoon." Peki olumsuz yaparken hangi kelimeyi kullanıyorduk? Tabi ki don't. O halde uzun ve olumsuz cevap verirken "No, I don't go to school in the afternoon." deriz. Örneklerle pekiştirelim:

Birine ne yaptığını nasıl soracağız peki?

Aynı görseldeki çocuk gibi. What soru kelimesini kullanarak. Az önce öğrettiğim tüm sorular evet - hayır sorularıydı. What "ne" anlamına gelir ve cümlenin en başına koyulur. Birine ne yaptığı şu şekilde sorulur: What do you do? yani "Ne yaparsın?" Soru biraz eksik oldu gibi. Gelin bu sorunun sonuna bir de zaman zarfı getirelim. What do you do in the morning? = Sabahları ne yaparsın?

Cevap verirken olumlu cümle kuruyoruz. Yani en iyi yaptığımız şey. Nasıl cümle kuruyorduk kendimiz için? 1 - Ben diyoruz. "I"

2- Yaptığımız eylemden bahsediyoruz: Mesela "watch tv"

3 - Soruda hangi zaman geçiyor? : in the morning

4 - Tüm bunları birleştiriyoruz: I watch tv in the morning.

İşte bu kadar :)

Aşağıdaki çalışmayı mutlaka dikkatlice çözün çocuklar. Derste görüşmek üzere.

Aşağıdaki çalışmayı yapmanız çok önemli. İlk soruyu örnek olarak ben yanıtlıyorum: Question : What time do you get up? (What time, saat kaçta demek. Kaçta kalkarsın?) Yukarıda size bir şey öğretmiştim. Bir cümle kurduktan sonra saat belirtirken cümlenin sonuna at kelimesini getirir ve saati söyleriz. Şimdilik tam saatleri söyleyelim: Answer: I get up at 8 o'clock.

Cevap verirken ne yaptım? What time ve do gibi soru kelimelerini attım. Geriye ne kaldı : you get up. Ben olduğum için you yerine I kullandım. I get up. Sonuna da saati koydum. Sıra sizde şimdi.

Time (Zaman)

Şimdi de saatler ve günler hakkında konuşmayı öğreneceğiz. Öncelikle saatler:

Herhangi bir saat düşünelim. Tam saat olsun. Diyelim ki saat 2. Bunu Ingilizce söylemek oldukça basit. Öncelikle saat cansız varlık olduğu için cümleye "It is" diyerek başlıyoruz daha sonra da sayıyı, yani "two" diyoruz. Tam saatlerle ilgili cümle kurarken " o'clock" kelimesini de cümlenin en sonuna getiriyoruz. Yani: It's two o'clock. (Saat 2.) Gelin örnekleri inceleyelim:

Saatin kaç olduğunu da iki farklı şekilde sorabiliriz.

Geçe ve kala

Tam saatleri söylerken "o'clock" ifadesini kullandığımızı öğrendik. Eğer saat tam değilse buçuktan önceki dakikaları söylemek için “geçiyor” deriz. İngilizcede bunu “past” sözcüğüyle ifade ederiz.

Mesela saat 2'yi 10 geçsin. Bunu şu şekilde ifade ediyoruz:

It's + ten + past + two.

It's + dakika+ past+ saat.

Gördüğünüz gibi saati en son söylüyoruz. Önce kaç geçtiğini ifade etmemiz gerekiyor. Lütfen aşağıdaki örnekleri inceleyin:

Aynı şekilde buçuktan sonraki dakikalar içinse “to”, yani "var" ifadesi kullanılır. Mesela saat 6'ya 12 kalsın.

It's + twelve + to + six.

It's + dakika + kala+ saat.

Buçuktan sonraki saatleri söylerken bir sonraki saate kalan dakikayı söyleriz. Yani saat altıyı kırk geçiyorsa "Yediye yirmi var." dememiz gerekir.

Çeyrek Saatler

Eğer saat, 15 dakika geçiyor ya da 15 dakika varsa kısaca "Çeyrek geçiyor." ya da "Çeyrek var." deriz. İngilizcede ise “quarter” kelimesini kullanırız. Bu sefer dakika yerine quarter kelimesini getiririz. Aşağıdaki gibi cümlelerde past yerine to kullanılırsa çeyrek kala anlamına gelir.

Buçuk

Eğer saati 30 dakika geçiyorsa buna Türkçede "buçuk" deriz. İngilizcede ise “half past” ifadesini kullanırız.

Saatlerle ilgili eğlenceli bir video izlemeye ne dersiniz? Daha sonra da saatlerle ilgili bir alıştırma çözeriz.

HAFTANIN GÜNLERİ

Şimdi de gelin haftanın günlerini öğrenelim: Day gün demek. Bu kelimeleri sırasıyla ezberlemelisiniz. Sanırım sizin gibi hafızası kuvvetli çocuklar için 5 dakikalık bir iş bu.

Şimdi de tüm konuyu kapsayan videolar izleyelim ve konumuzu burada sonlandıralım: